ORKİDE BAKIMI.... ORKİDENİZE İYİ BAKIN!
Orkideler son zamanların en sevilen bitkilerinden biri haline geldi. Hediye olarak da çok tercih edildiği için birçok evin misafiri olmaya başladı. Orkideler çok yıllık bitkilerdir. Çiçeklerini dökse de, zaman zaman nazlansa da onu uzun yıllar evinizin baş tacı edebilirsiniz. Yeniden çiçeklenmesini izlemek harika bir mucizeye tanıklık etmektir. Gelin bu güzel çiçeğe nasıl davranmamız gerektiğine birlikte bakalım.
Adım Adım Orkide Bakımı
Orkide daha çok tropik bölgelere özgü bir çiçektir. Phaleonepsis Orkideler ülkemizde de en yaygın tercih edilen türlerden biri. Yılda en az 2 kez çiçek açmasını bekleyebiliriz. Ancak 3 – 4 defaya kadar açtığını gözlemlemek mümkün. Buradan anlıyoruz ki çiçeklerini dökmesi de normal. Orkideler çiçeklerini döker ancak tekrar tekrar açarlar.
Orkideler direk güneş ışığına maruz kalmayı sevmezler.
Yaşadıkları bölgelerde de daha büyük ağaçların altında filtrelenmiş olarak güneş ışığı alırlar. Yani bu demek oluyor ki tamamen gölgede de mutlu olması mümkün değildir. Eğer güneşi direk içeri alan bir pencere önünde ise mutlaka arada bir tül perde olmalıdır. Uzun saatler direk güneş ışığı altında kalmamalıdır. Yarı gölge aydınlık yerler orkideler için çok uygundur.
Sıcaklık 18 derecenin altında ya da 30 derecenin üzerinde olmamalıdır. Orkide doğal ortamında aşırı sıcak ya da aşırı soğukla mücadele etmiyor. Tropik ormanların korunaklı alanları onların evidir. Bu yüzden özellikle kış aylarında aşırı soğuklardan korumak gerekir. Yazları da evin nispeten serin kısımlarında konumlandırmalıdır.
Saksısı mutlaka şeffaf olmalıdır.
Orkide doğada çoğunlukla ağaç kabukları gibi yerlere kökleriyle tutunarak yaşar. Doğal olarak köklerinin bir bölümü açıkta kalır. Saksılarda da bazı köklerin dışarı ve hatta yukarı ve yanlara doğru uzadığını görürsünüz. Onlara hava kökleri diyoruz. Bu kökler ışık ve havadan yararlanırlar. Saksıdan geçen ışık da Orkidenin köklerini beslemeye yarar ve bitkinin gelişimine katkı sağlar.
Aynı zamanda saksı küçük olmalı. Büyük bir saksıda orkide gelişimi sekteye uğrar. Kökler saksı kenarlarına, yüzeyine kadar ulaşmak isteyecektir. Birçok bitki gibi orkide de açmadan evvel köklerini saksının her bir yanına yaymayı görev edinir. Bu iki adım oldukça önemli. Herkes evinin başköşesine dekoratif bir saksı koymak ister ancak sağlıklı bir Orkidenin başka bir süse ihtiyacı yoktur. O plastik şeffaf ve küçük bir saksıda bir şahesere dönüşecektir.
Orkideler için “su kültürü” işlemini çok sık duymaya başladık. Ancak saksı içindeki bir orkide için su birikintisi tehlikelidir. Orkide toprağında yetiştirdiğiniz orkidenizin sağlığı için saksı dipleri mutlaka delik olmalı. Bitkinizi suladıktan sonra fazla su bir saksı tabağında birikmeli ve ardından da dökülmeli. Tıpkı evimizde bize eşlik eden birçok saksı bitkisi gibi.
Orkidelerinize her zaman özel Orkide topraklarında bakmalısınız.
Normal saksı toprağı orkide için uygun değil hatta ölümcüldür. Çünkü onun kökleri daima hava almalı, drenajı iyi sağlanmış bir ortamda olmalıdır. Klasik saksı toprakları Orkidelerimizi boğar ya uzun süre gelişemez ya da maalesef ölürler.
Orkide sulamak bir başka önemli konu.
Toprağı hiçbir zaman kupkuru ya da hiçbir zaman çok ıslak olmamalı. Bunun için iyi gözlem yaparak toprağın kuruma süresine göre belli periyotta sulama yapılmalı. Bu düzen mevsime göre de ayarlanmalı ve gerektiğinde yeniden düzenlenmeli.
Orkideler klasik olarak üstten sulanabileceği gibi daldırma yöntemiyle de sulanabilir. En önemli kural yapraklarına ve özellikle bitkinin göbeğine su kaçırmamak. Yaprakların arasından bitkinin göbeğine kadar inen su oradan hemen çıkmadığında mantar benzeri hastalıklara, bitkinin çürümesine kadar giden sorunlara yol açabilir. Her iki yöntemde de yaprakları iyi korunmalı. Yukarıdan dökülen su saksının kenarından sadece toprağa değecek şekilde dökülmeli. Bir süre süzüldükten sonra fazla su tabakta bekletilmeden dökülmeli.
O güzel Orkidelerimiz çiçekleriyle birlikte gelir de hepsini birden dökerler ya…
Onun önemli bir sebebi de yer değişikliği. Biliyorsunuz Orkideler narin bitkilerdir. Çiçeklerini dökmesinin tek sebebi olmasa da yerini değiştirmenin onun için bir sorun olduğunu bilmek gerekir. Yerini sevdiği zaman orda kalmak ister. Eğer gerekmiyorsa çok da fazla keyfini kaçırmamak adına Orkidemizi olduğu yerde bırakmakta fayda var. Toprak değişimi ve saksı değişimi için dahi “gerekli mi?” sorusunu akıllara getirmeden hareket etmemek gerekiyor.
Çiçeklerini kolayca dökse de Orkideler yaşama tutunma anlamında gayet iyiler. Aylarca, yıllarca çiçek açmadan öylece kalırlar. Bu oldukça sıkıcıdır çünkü ihtişamını kaybetmiş olan Orkidemizi yeniden cıvıl cıvıl görmek isteriz ve bazen bu süreç oldukça uzundur. Öyleyse çiçekleri döküldükten sonra izlenecek adımlara bakalım.
Orkideleri Budamamız Gerekir
Çiçeklerini döktükten sonra kalan saplar yeşilliğini koruyorsa biraz beklenebilir ancak kahverengileşmeye başlıyorsa müdahale gerekiyor demektir. Çiçekleri sarkmasın diye garip şekilde dalları tutturduğumuz çubukları çıkarmakla başlayalım. Sonra dalla gövdenin birleştiği yerden yukarı doğru boğumları olduğunu tespit edelim. 3 boğum sayalım (Aşağıdan yukarıya) ve 3. Boğumun 1 cm civarında yukarısından keselim. Kestiğimiz yere azıcık tarçın sürelim. Böylece bakteri oluşumunu, o bölgenin hastalık kapmasını önlemiş oluruz. Dilerseniz hiç beklemeden de bu sapları kesebilirsiniz ama keiki oluşma ihtimali için acele etmemekte fayda olduğunu düşünüyorum.
Güzel Orkideler dilerim!