Yüzü Sabunla Yıkamak Doğru Mu?

Yüzü Sabunla Yıkamak Doğru Mu?

Bakımı seven kadınların en takıldıkları noktalardan biri cilt temizliği. Bunu yapabilmek için elimizde çeşitli silahlar bulunuyor. Hangisini seçmemiz gerektiği konusu ise içinden çıkılmaz hale gelebilir. Bugün sabun konusunu ele alacağız. 

Cilt için geliştirilen temizleyici seçenekleri çok fazla olsa da geleneksel anlayıştan uzak duramayanlar için sabun kullanmak hala yaygın. İşin fena tarafı sabunlar da çeşit çeşit. 

Başlangıçta değinmek gereken bir husus var. Sabun ya da yıkama jeli veya diğer temizleyici ürünleri kullanırken alt tipimizi göz önünde bulundurmak zorundayız. Ancak sadece cilt tipi değil, dönemsel sorun ve ihtiyaçları da a takip etmek gerekiyor. Aslında işin özü tüm bu ürünleri zaman zaman değiştirerek kullanmak önemli. 

Yüzümüzü ne için yıkıyoruz? Bu soru günlük rutin arasında aklımıza dahi gelmez. Ancak durup yüzümüzü neden yıkadığımızı bir düşünmeliyiz. Çünkü çoğumuz bunu sadece bir alışkanlık olarak yerine getiriyor. Oysa bunu cildin iyiliği için yapıyorsak, üzerine biraz düşünebiliriz. Çünkü yıkama işlemi özünde bir arındırma olsa da bunun bir ölçüsü olmak zorunda. Bu ölçü de dönemlere göre değişebilir. Tam bir arınma isteyeceğimiz bir şey değil. Ya da yetersiz… İşte sabunlar da bu isteklerimize yanıt verecek şekilde seçilmeli. Ne olursa olsun cildi tüm sebumdan arındırmamalıyız. Cildin doğal florası onu korumak için varlığını sürdürmeli. Aynı şekilde yeterince temizlemeyen bir ürünle yüzümüzü yıkarsak, birikintinin üzerine yenisini eklemiş oluruz.

Özellikle sabunlar kurutucu etkisiyle ön plana çıkıyor. Hassas ciltler bu yüzden uzak durmayı tercih edebiliyor. Yağlı ciltler içinse durum biraz ters. Cildi yağlı olanlar sabuna bu yağı arındırmak için sarılabiliyorlar. 

Cilt tipiniz ne olursa olsun yüzünüzü yıkarken sert davranmamalısınız. Özellikle güçlü bir sabun da kullanıyorsanız cilt bariyerine zarar verebilirsiniz. Sabun başlı başına bir temizleyicidir. Fazladan güç uygulamaya gerek yoktur. 

Sabun konusuna çeşitlerine değinerek devam etmeliyiz. Sabunlar da kokulu, renkli, yağlı gibi bir çok farklı özellikte karşımıza çıkabiliyor. Her ne olursa olsun ph değeri 5-6 aralığında olmayan ürünleri kullanmamak gerektiğini hatırlatalım. Cildin özelliği, tipi ne olursa olsun ph dengesi ortalama olarak aynıdır. 

Anti bakteriyel sabun kullanılmalı mı? Bu sorunun yanıtı içinde saklı. Sabun, zaten anti bakteriyel bir üründür. Burda önemli olan özellikle yüz için uygun olup olmadığıdır. 

Kokulu sabunlar tercih edilmemeli. Çünkü artık herkesin bildiği gibi parfümler, güzel kokular genellikle sadece kozmetik amaçlı olarak bu ürünlerin içinde bulunur. Cildimize direk kullanmayı tercih etmeyeceğimiz parfümleri sabun ya da diğer bakım ürünlerinin içinde de sürmemeye gayret göstermek en mantıklısı olacaktır. Yine de bazı kozmetik ürünlerin içindeki yararlı özler ve maddeler öyle kokar ki parfüm kullanma kaçınılmaz olabilir. Azı karar, çoğu zarar diyebiliriz. Sonuçta duş için piyasaya çıkan buram buram parfüm kokan sabunlar tahmin edebiliriz ki yüzümüz için hiç de uygun değillerdir. 

Doğal sabun mu kullanmalıyız? Kozmetik, bakım gibi konular bir laboratuvar ortamından ayrı düşünülemez. Doğal sabunlar çoğumuz için ilk tercih. Ancak doğru kaynaktan elde edilmeli. İçeriğindeki bitkilerin ve özlerin herkesin cildinde aynı etkiyi veremeyeceğini aklımızda tutmalıyız. Laboratuvar ortamında elde edilmiş kimyasal, sentetik dediğimiz sabunlar ise birçok testten sonra bizlere sunulur. Üzerinde birçok çalışma ve araştırma yapılır. Sadece “yapay” diyerek geçiştirmek çok doğru değildir. Eğer yüzünüz için bir sabun arıyorsanız, cilt tipinize ve sorunlarınıza uygun bir market, güzellik marketi sabununu da deneyebilirsiniz. 

Kuru ciltler sabun kullanmamalı mıdır? Bazı sabunlar diğerlerine göre daha nemlendirici içeriklidir. Zeytinyağlı sabunlar gibi. Kakao yağı da yine nemlendirici etki gösteren bir yağdır ve kuru ciltler için hazırlanmış sabunların içeriğinde rastlanabilir. Bu tür özelliklere ve içeriklere dikkat ederek bir sabun deneyebilirsiniz.

Bazı sabunların şeffaf oluşu, gliserin içermesinden kaynaklanır. Gliserinli sabunlar diğerlerine göre daha hafiftirler. Tahriş riski daha azdır.

Sivilce sabunları işe yarar mı?

Sivilceler için piyasada bulunan sabunlar en derin şekilde cildi arındıran sabunlardandır. Kirlerle birlikte tüm sebumu alıp götürürler. Bu uzun vadede istenen bir şey değil. Çoğunlukla sivilceleri kuruturken cildi tamamıyla kuruttuğu gözlemlenir. Bu konuda dikkatli olunmalı ve cildimiz takip altında tutmalıyız. 

Boyalı sabunlar tercih edilmemeli

İlk bakışta aklınıza gelmese de biz hatırlatalım. Sabunları renklendirmek için içine eklenen maddelere cilt temizliğinde ihtiyacımız yok. 

Vitamin katkılı sabunlar cildimizi besler mi? Basit bir ifadeyle hayır, diyebiliriz. Çünkü sabun cildimizde uzun süre tuttuğumuz bür ürün değil. Yıkıyor ve duruluyoruz. İçindeki her şey kirlerimizle birlikte akıp gidiyor. Parfüm konusu burda akla gelebilir. Abartılı parfüm katkılı sabunları bu nedenle tercih etmemeliyiz. Sonuç olarak parfüm, boya gibi ürünlerin azı karar çoğu karar diyebiliyoruz. Vitaminlerinse etki etmesi beklenilemez. 

Tüm yüz yıkama ürünlerinde olduğu gibi sabunda da temek mantık yıkamadan sonraki ilk birkaç dakika içinde cildinizde meydana gelen gerilme ya da yağlanma hissi olmalıdır. Eğer rahatsız etmiyorsa doğru temizleyiciye bir adım yaklaşmış olabilirsiniz. Sonuçları görmek için elbette düzenli kullanım gerekiyor.

Cildinize uygun ürünleri seçmeden önce cildinizi tanımak ve doğru önerileri almak için bir uzmandan yardım almayı ihmal etmeyin.