Su tüm canlılar için hayati bir önem taşıyor. Susamak bir yana suyun sağlık için tüketilmesi gerektiği artık bilinen bir gerçek. Bazılarımız çok önemsemese de sağlık için su içmeyi bir görev hâline getirenler de var.

Sağlıklı bireyler için günlük şu içme ihtiyacı farklılık gösteriyor. Herkesin günlük aktivitelerine, yasadıgı çevreye, yaşına, ne kadar terlediğine göre ihtiyaç miktarı değişiklik gösterebilir. Kadın ve erkeklerde de bazı metabolik farklar bulunuyor. Sağlıklı bir erkeğin vücut ağırlığının yaklaşık %60'ını su oluştururken kadınlarda bu değer yaklaşık %50'dir. Bu da vücudumuzun neredeyse yarısı demek. Ortalama veriler 2 litre ya da 8-10 bardak civarı su içmek gerektiğine işaret ediyor.

Erkeklerin kadınlardan biraz daha fazla su içmesi gerekiyor.

Ne kadar su içmeliyiz?

Bu akıllarda çok fazla yer etmiş bir soru. Ancak aslında insanlar için ne kadar su içmek gerektiği çözülmesi zor bir problem değil.

Çünkü beynimiz bu konuda bizi uyaracak kadar gelişmiştir. Yani vücut sıvısı azaldığında beynimiz gereken önlemleri alıyor. Önce idrarı koyulastirmasi için böbrekleri uyarıyor. Bize de susuzluk hissini yaşatmaya başlıyor. Bir kişi susadığı dönemleri atlamadan su içmeyi ihmal etmezse susuz kalma olasılığı oldukça düşük.
Yaşlı insanların susuzluk hissi zayıflamıştır. Bu nedenle yeterli sıvı alımları daha iyi kontrol edilmelidir. Ancak sağlıklı bir insan için kaç litre ya da kaç bardak su içmiş olmasından çok susuzluk yaşayıp yaşamadığına bakmasının yeterli olması beklenir.

Günlük su ihtiyacı için verilen bazı hesaplama yöntemleri mevcut. Ancak suya da sıvı ihtiyacı baştada söylediğimiz gibi kişinin yaşına, sağlık durumuna, yasadıgı coğrafi bölgeye ve daha birçok etkene göre değişir.

Beslenme düzeni de bu konuda önem taşıyor. Taze meyve sebzeler, sağlıklı ve doğal içecekler, çorbalar gibi sıvı yönden bizi destekleyen yiyecekler tüketiyorsak bu ihtiyacımız da düşer. Içeriği kafeine (kahvenin içeriği kafein miktarı, çayın açık ya da demli olması da değişkendir) rağmen kahve, çay gibi gıdalar da suya olan ihtiyacımızı belirlemekte etkili olur. Bu yüzden ilk olarak kendimizi ve beynimizin bize gönderdiği sinyalleri dinlemeliyiz.

Yeterli su içip içmediğimizi anlamak bir takım tahlil ve tetkikler olmadan elbette kolay değil. Ama suyun vücudumuza etkilerini bilirsek yeterli su tüketiyor muyuz, anlamamıza yardımcı olabilecektir.

Su içmenin faydaları 

Su sindirim sistemimiz için faydalıdır. Vücudumuz yediklerimizi öğütüp parçalarken sudan yardim alır. Böylece sindirim kolaylaşır. Bağırsak sağlığımız da korunur.

Cildimizi ve saçlarımızı daha sağlıklı yapar. Cildimiz içtiğimiz su sayesinde kendini daha kolay yeniler. Daha esnek hâle gelir. Saçlarımız daha yumuşak ve sağlıklı bir görünüme kavuşur. Parlaklığını korur.

Beynimizin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Bazı beyin fonksiyonlarını düzenler.

Vücut ısısını dengeler.

Ödem atmak için suya ihtiyacımız vardır. Vücut suyla birlikte ödem atar.
Eklemlerde kayganlaştırma ve tampon görevi görür.
Kan dolaşımını kolaylaştırır. Bu genel sağlık açısından çok önemlidir. Kanımız sulanır ve durulaşır. Böylece damarlarımızdaki kanın pıhtılaşmasını önler.

Hücrelerimize gerekli olan ve vücudumuzda katı halde bulunan maddeleri çözer. Ayrıca  hücrelerimizin ihtiyaç duyduğu bazı maddeleri taşır.

Metabolizmayı çalıştırır. Metabolizmamız sağlıklı çalıştığında vücudumuz kendini daha kolay yeniler. Hem fazla yağdan hem de istenmeyen birikintilerden daha kolay kurtulur.

Sağlıklı bir vücutta olacağı gibi stres ve depresyonun önüne geçmemize yardımcı olur. Daha güçlü bir bağışıklık sistemi için ortam hazırlar.
Kabızlık yaşıyorsanız her gün yeterince şu tüketmeye başlayarak tedavi için ilk adımı atmış olursunuz.

Su içmemenin zararları

Beynimizin susuz kalmasına bağlı olarak unutkanlık, dikkat dağınıklığı gibi sorunlar yaşayabiliriz.
Hücrede yaşanan şu eksikliği oksijen almasını engeller. Hücrede kanserleşme meydana gelmesine ortam oluşturur.
Yeterli su içmediğimiz zaman vücudumuz kandaki suyu kullanmaya başlar. Bu da tansiyon rahatsızlıklarına sebep olabilir.
Kabızlığa zemin hazırlayan önemli etkenlerden biri yeterli şu içmemektir. Sıvı ihtiyacı karşılanmazsa kabızlık ortaya çıkar ve kolon kanserine giden yolun kapısını yavaş yavaş açmaya başlar.
Midedeki su miktarı azalırsa ülser olma riski ortaya çıkar. Vücut susuz kaldığında midedeki suyu kullanabilir.
Pankreastaki suyu kullanmaya başladığında işe şeker hastalığına zemin hazırlar.
Akciğerdeki su kullanıldığında astım olma riski artar.
Kemiklerdeki su kullanılırsa gut hastalığı, artrit gibi rahatsızlıklar baş gösterebilir
Omurlardaki suyu kullanmaya başlarsa o zaman da bel ve boyun ağrıları, fıtık hastalığı görülme ihtimali ortaya çıkar.

Su ihtiyacı hakkında fikir sahibi olabilmek için kaybedilen su miktarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Sağlıklı ve yetişkin bir kişi idrar yoluyla günde yaklaşık 1 buçuk litre su kaybeder. 1 litre civarında sıvı ise terleme, nefes alıp verme ve eklem hareketleri sırasında kulanılır ve yok olur.
Gün içinde sadece su içerek değil yediklerimiz ile de sıvı alımı yaparız. Bu miktar yaklaşık olarak kaybedilen sıvının yüzde 20 kararıdır. Kalan kısmı karşılamak için de su tüketmek gerekir.

Su içmeyi nasıl kolaylaştırabiliriz

Her sabah güne 1 bardak su içerek başlamayı alışkanlık haline getirin.
Çalışma masanızda bir şişe bulundurun. Gözünüzün önünde duracak ağzı kapalı olan herhangi bir şişe olabilir. Zevkinize uygun, biraz süslü bir şu şişesi tercih ederseniz şu içme hevesiniz artar.
Suyun içine atılan elma dilimleri, tarcın çubuğu, nane suyun lezzetli olmasını sağlar. Tarçında abartıya kaçmamak gerekir. Buna benzer birçok tarif bulmak mümkün. Suyunuzu bu şekilde hem lezzetli hake getirirsiniz hem de şeffaf suluklarda çok hoş bir görüntü yakalarsınız. Zencefil, çilek, üzüm de bunlardan bazıları olabilir.
Her gün kullandığınız ajandanıza bir not yazabilirsiniz. Ya da bir mobil uygulamadan yararlanarak hatırlatıcı oluşturabilirsiniz.

Çay, kahve gibi içecekler su ihtiyacını karşılar mı?

Ağız yoluyla alınan sıvılar. Su ihtiyacımızı baskılar. Susama hissimiz geçici olarak ortadan kalksa da su ihtiyacımız giderilmiş olmaz. Dolayısıyla hiçbir içecek suyun yerini tutmuyor.
Su duru bir maddedir. Ayrıştırılması, süzülmesi gibi işlemler çay ve kahvede ya da içilen herhangi bir sıvıda çok daha fazladır. Ayrıca suda kalori yoktur. Asidik değildir. Çay ve kahve kafein içerir. Vücudumuz için çarpıntı gibi yan etkileri söz konusu olabilir.
Ayrıca özellikle çay ve kahve vücuttan su atılmasını tetikler. Dolayısıyla su ihtiyacının artmasına neden olur. Aldığımız sıvıdan fazlasını kaybettirme olasılığı vardır.
Sıvı gıdaların vücuttaki sıvı miktarını artırdığı göz önünde bulundurulmalı ancak suyun yerini tutmayacağı da unutulmamalı.

Suyun fazlası zararlı mı?

Elbette fazla su içmek de vücudumuza zarar verir. Nadiren görülse de çok su içmek sonucu ortaya çıkan duruma Su zehirlenmesi denir. Fazla su vücudumuzdaki sıvı içindeki elektrolit dengesini bozar. Bunun etkisini de beyin fonksiyonlarının bozulması olarak görürüz.
Fazla Su vücutta sodyum dengesini bozar. Oysa sodyum suyla vücuda taşınmaya çalışılır. Bu durum sodyum takviyesini su yardımıyla gerçekleştirmeye çalışırken beyin ve akciğerde fazla sudan ötürü şişme yaşanır.

Sonuç olarak sağlıklı kalmak için suya ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Kilo vermekten tutun, merkezi sınır sistemi, omurilik, eklemler, tun organlarımız ve özellikle beynimizin de sağlıklı çalışması için vücudumuz suya ihtiyaç duyuyor. Yediğimiz ve içtiğimiz gıdalar bizesıvı alımı sağlıyorsa da su içmeden gerekli miktarı takviye etmenin bir yolu yok gibi görünüyor. Vücuttaki sıvısadece sağlıklıyken değil, hasta olduğumuzda içtiğimiz ilaçların vücuda yayılması için de çok gerekli.
Bu yüzden ister kendinize bir sınır belirleyin ya da susuzluğunuzu dinleyin ama gün içinde yeterli su alıp almadığınızı kontrol edin.